4 Ağustos 2012 Cumartesi

Huzur içinde yat, Marilyn.


5 Ağustos 1962 gecesi, telefonu son kez yavaşça yerine bıraktı. Ne ilaçları ne de telefonla konuşmak yalnızlığını ve kabuslarını doruğa ulaştıran geceleri aşmasına yardım ediyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde hizmetçisi Marilyn'in odasının ışığının hala yandığını gördü ve doktoru Greenson'ı aradı. Marilyn'in bedeni çarşafa sarılmış bir şekilde yatağında hareketsiz duruyordu. Ambulans çağırıldı ama çok geçti. 1950 ve 60ların ışıltılı sarışın güzeli artık yaşamıyordu. Aynı günün sabahına haber bütün dünyaya yayıldı, erkek hayranları kadar kadın hayranları da yasa boğulmuştu. O yalnızca güzelliği değil zekası ile de bir çok insana ilham kaynağı olmuştu. Anlayabilene...

Bugün Norma Jeane Baker'ın ölümünün 50.yıldönümü. Elton John'un ona yazdığı şarkıda da dediği gibi "ölümünde bile rahat bırakmamıştı basın, yatağında çıplak bulundu yazmışlardı" O hem güzel hem zeki olunabileceğinin kanıtıydı ama buna izin vermediler.

"Keşke bu kadar güzel olmasaydım" dedirttikleri zaman oldu Marilyn'e. Keşke bakışlarm ve gülüşüm kadar söylediklerimi de ciddiye alsalar. "Şakaları severim, onlardan birinin konusu olmadığım sürece." demişti.

Ne yazık ki üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen okumayan, araştırmayan, klavyesinin başına geçince ağzı olan konuşuyor havasına girenler nedeniyle Marilyn Monroe hala 'sadece' güzelliği ile anılıyor.

Kimse onun Kaliforniya üniversitesinde edebiyat ve sanat okuduğunu bilmez. TV izlemeyi çok sevmediğini bunun yerine kitap okumayı tercih ettiğini bilmez. Beraber çalıştığı oyuncular onun ışıltısı ve şöhreti altında ezilince kompleksle onun oyunculuğuna laf etselerde de kimse Marilyn'in sürekli oyunculuk ve şan dersleri aldığını bilmez. Eteği uçuşan beyaz elbiseli halini bilmeyen yoktur ama. Ne yazık ki bizim milletimiz belki de onu Seda Sayan'la kafalarında özdeşleştiriyor.  O sahnenin hangi filmden olduğunu bile bilmez.

Bir insanı neden bu kadar sevdiğinizi kimseye açıklamak zorunda değilsiniz, açıklasanız da anlamazlar çoğu zaman.

Norma Jeane Baker bu dünyaya güzelliği ve parıltısı ile 36 yıl ışık saçtı. 50 yıl önce bugün ise aramızdan ayrılarak ışıltısını buradan çok uzaklara taşıdı. Huzur içinde yat Norma Jeane, hoşçakal.

-Mine Yağız.

2 yorum:

  1. Bu kadar derinden ve onu ifade eden cümleleri herkes kuramaz. Yazınıza bayıldım. Sanatın ve sanatçının hala anlaşılmadığı bir toplumda yaşadığımız için insanların özünde nasıl biri olduklarını bilmemelerine şaşmamalı. Neyse ki aradan 50 yıl geçse de onu bu güzel yazılarıyla kaleme alan birileri hala var. Teşekkürler güzel kaleminize ve emeğinize...

    YanıtlaSil