22 Kasım 2011 Salı

Bir Dost Olmalı Aradığım ; Bulmayı Ummadığım Anda

Sıradan bir şekilde girmeli hayatıma, belki de kalabalık bir ortamda arkadaşımın “Mine bak bu da …” şeklinde tanıttığı anlık bir selamlaşma ile başlamalı tanışıklığımız. Tesadüfen karşılaşmalar ya da yapılan bir iki küçük plan ile arkadaş olmalıyız. Bazen soğuk ama yerinde espriler, içten gelen gülümsemeler hissettirmeli aramızda samimiyetsizlik olmadığını. Zor anımda ya da korktuğumda bir adım atacakken arkamda olduğunu bildiğim bir arkadaş olabilmeli. Zaman içinde öyle bir hale gelmeli ki ben aslında ne kadar zamandır tanıyorsam tanıyayım sanki kendimi bildim bileli o hayatımdaymış gibi hissetmeliyim. Ne kadar zıt olduğumuzun bir önemi yok. Ben siyah derken o beyazı savunabilir.Siyasi, dini ya da sporla ilgili bir konularda en uçlarda olabiliriz. Ama ona baktığımda onu görebilmeliyim ben. Başındaki sıfatın ne olduğu önemsiz.Dostum olabilmeli önce.Ve dost olabilmek bu kadar basit olmamalı.

Dosttan sevgili olur mu demeyin. Kardeşlikse çok farklı bir şey.Karışmamalılar.Olabilirse aslında dosttan olmalı sevgili. Dostun olamamış, en derin yaralarını bile açıp gösteremediğin insanı nasıl hayatında tek yapabilirsin? Ki dost birden fazla olabilirken sen onu hayatının tek kişilik odalarında baş taçı yapmak üzeresin. 
Sabah yataktan kalkmış halini görmesinden çekinmeyeceğim ama yanındayken gözüne güzel görünmek için özeneceğin biri olmalı. O bunu haketmeli çünkü. Dobra olmakla yağcılık arasındaki çizgiyi kesin çizebilmiş olmasını isterim mesela. Bana en zıt hissettiği ya da düşündüğü konularda bile önce beni tüm sıfatlarımdan bağımsız sevdiğini hissettirip ondan sonra savunmalı görüşünü bana.Ya da eleştirmeli her neyim varsa gözüne hoş gözükmeyen. 

“Bak seni gerçekten seviyorum, ama..”

Sevmekle ilgili kelimelerinden sonra gelmemeli ama’ları. Benimle olmanın ona nasıl huzur verdiğini anlatan cümlelerde kullanabilir ama.Huzur demişken; dünyam başıma geçse gitmek isteyeceğim tek yer olmalı.Tek değil belki ama ilk yer olmalı en azından. Hayatımda ne kadar önemli ve büyük bir yeri olduğunu bilmeli ama gittiğinde gitmek zorunda kaldığında arkada bıraktığı Mine’nin yok olmayacağını bilmeli. Çünkü yarım bırakmamalıyız bir şeyleri. Gittiğinde yokluğunda içimde ukte kalmamış olmalı bir şeyler. Yaşadığımız her anı güzel anmalıyım ve minnet duymalıyım bu şansa sahip olduğum için.

Evet o kişi şans olmalı. Ve ben onu hayatımda sahip olduğum en büyük, en özel şans olarak görmeliyim. Gittiğinde yokluğunda bile.Bir gün hiç ummadığım anda yüzümü gülümsetirken biraz da içimi burkacak bir not bulduğumda ellerimde, dipnotunda Bir Dost.. diyen; ben bilmeliyim o dostun kim olduğunu.

14.11.10 | Mine YAĞIZ.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder